Metabolizmanın vücudun yürüttüğü faaliyetlerin tümü olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Pınar Çoban, “Metabolizma hızı, vücudunuzun çalışırken ne kadar enerji harcadığının göstergesidir. Yaşınız ne kadar genç olursa metabolizmanız da o kadar hızlı çalışır. Metabolizmanın daha hızlı çalışması, daha çok enerji harcanması demektir. Yaş aldıkça metabolizmanız da yaşlanır ve yavaşlar” dedi.
Metabolizmanın vücudun yürüttüğü faaliyetlerin tümü olduğunu ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Pınar Çoban, “Metabolizma hızı vücudunuzun çalışırken ne kadar enerji harcadığıdır. Bazal metabolizma hızı ise uyku halindeki vücudun hızıdır. Bir diğer deyişle, iç organların ve vücudun çalışması için gereken minimum enerji düzeydir. Buna dinlenme hızı da denebilir. Metabolizma için gereken enerji vücudunuza yediğiniz ve içtiğiniz gıdalardan sağlanır. Metabolizmanız bir bakıma sizin iç enerjiniz olduğu için yaşam enerjiniz üzerinde de önemli etkileri vardır” diye konuştu.
HORMONLAR, İKLİM VE GENETİK DE ETKİLİ
Yaş aldıkça metabolizma hızının da etkilendiğini dile getiren Uzman. Diyetisyen Pınar Çoban, “Yaşımız ne kadar genç olursa metabolizma hızımız da bununla doğru orantılı olarak daha hızlı çalışır. Metabolizmanın daha hızlı çalışması, daha çok enerji harcaması demektir. Yaş aldıkça metabolizmamız da yaşlanır ve yavaşlar. Metabolizmamızın hızında yaş faktörünün dışında genetik, iklim, tercih edilen besinler, hormonlar, cinsiyet, öğün sayısı ve açlık gibi birçok etken daha rol alır” ifadelerini kullandı.
METABOLİZMA HIZINIZI ÖĞRENİN
Metabolizma hızını ölçmenin birkaç yolu olduğunu söyleyen Uzm. Dyt. Pınar Çoban, “Özellikle bu yöntemlerden en yaygın olanı yağ-kas ve metabolizma hızınızı, hatta biyolojik yaşınızı ölçen cihazlarla birlikte metabolizmanızı ölçmektir. Hatta bu yöntem ile sahip olduğunuz metabolizma yaşınızı bile öğrenilebilirsiniz” diye konuştu.
HIZLI BİR METABOLİZMANIN 7 ŞİFRESİ
Çeşitli alışkanlıklarla metabolizma hızında artış yakalanabileceğini ifade eden Uzm. Dyt, metabolizmayı hızlandırma yollarını şöyle sıraladı:
“Protein ağırlıklı beslenin: Vücutta işlenen besinler arasında en çok enerji gerektiren besin grubu, protein içerikli besinlerdir.
Egzersiz yapın: Yaptığınız egzersizler sonucu vücudunuz enerji harcar ve metabolizmanız da bu enerji ihtiyacını karşılamak için çalışır ve hızlanır.
Su tüketimini artırın: Günde ortalama 2.5-3 litre su içmek ihmal edilmemelidir. Vücudumuzun çalışması için suya ihtiyacımız vardır.
Ara öğün yapın: Tükettiğimiz her besin vücudumuzda işlenmek için metabolizmamızı çalıştırır.
Baharatlardan yararlanın: Kırmızı acı biber, zencefil, karabiber gibi baharatlar vücut sıcaklığını ve sinirim hızını artırarak mekanizmayı hızlandırır. Kafein içerikli içecekler tüketin: Kafein içerikli içecekler tüketilmeli ancak vücut üzerinde olan tetikleyici etkilerinden dolayı dozunu abartmamak gerekir.
Yeterli ve düzenli uyuyun: Vücudumuzun uyurken kendisini yeniler. Eğer uyku saatine ve düzenlerine dikkat etmezsek, vücudumuzun kendisini yenilemesine izin vermemiş oluruz ve böylece metabolizmamızın kendisine ait bir işleyiş sağlamasını zorlaştırmış oluruz.”
UZUN SÜRE AÇ KALMAMAYA ÖZEN GÖSTERİN
Uzm. Dyt., metabolizmayı yavaşlatan durumlarla ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Kilo vermek uğruna çok az kalori ile beslenmek. Hareketsiz bir yaşam tarzı. Uzun süreli aç kalmak. Kas eksiklikleri yaşamak. Vücudu susuz bırakmak. Hamur işleri ve şekerli gıdalar. Yetersiz ve düzensiz uyku.”
BU BESİNLERE SOFRANIZDA YER VERİN
Uzm. Dyt. metabolizma için altın değerinde besinleri ise şöyle sıraladı:
Kırmızı acı biber, zencefil, keten tohumu, yeşil çay, kahve, tarçın, kuşkonmaz, ananas, yoğurt ve kefir, brokoli, greyfurt.”
GÜNDE 2.5 LİTREDEN AZ SU TÜKETMEYİN
Mevsimine uygun meyve ve sebzeleri tüketerek metabolizmanızın işlemesini sağlayacak olan vitamin ve mineralleri es geçmemiz gerektiğinin altını çizen Uzm. Dyt. Pınar Çoban, “Kış aylarında güneşe hasret kalırız. Güneş bizim için önemlidir çünkü vücudumuz D vitaminini güneş sayesinde üretir. D vitaminin metabolizma hızımız üzerinde de olumlu etkileri vardır. Bu nedenle mümkün oldukça kış aylarında güneşli günlerden yararlanın. Havaların soğumasıyla birlikte su tüketimine verilen önem azalır ama siz bu hataya düşmeyin. Günde 2.5-3 litre suyunuzu içmeye özen gösterin. Kış saatlerinde hava erken kararıp geç aydınlanır. Uyku düzeninizi bozmamaya çalışın. Havalar soğudu diye eve kapanmanın da anlamı yok, yaşamınızın hareketli olmasına özen gösterin” diyerek sözlerini noktaladı.
Uzman Diyetisyen PINAR ÇOBAN